Kurban Bayramında Dikkat Edilmesi Gereken 5 Beslenme Önerisi
BESLENME
Bayramlar, bizim kültürümüzü yansıtan, bizlere birlik beraberliği öğreten, hoşgörüyü, sevgiyi ve saygıyı bir arada bulabileceğimiz özel günlerdir. Kurban Bayramı bu etkileri en çok gördüğümüz ortamlardır. Yaklaşmakta olan Kurban Bayramı denilince akla kalabalık, samimi, aile kültürümüzü yansıtacak geniş sofralar, lezzetli geleneksel yöntemlerle pişmiş, sofralarda olmazsa olmaz tatlı, tuzlu yemekler gelmektedir.
Kurban Bayramının manevi değeri bir yana, bir arada yemek yemek de bir o kadar kıymetlidir. Kurban Bayramı haftasında sofralarımızda normalden daha fazla hayvansal kaynaklı protein yüklü besinler, glisemik indeksi yüksek şerbetli tatlılar bulunmaktadır. Kurban Bayramında glisemik indeksi yüksek tatlılar tüketmek kandaki insülin oranını normalden fazla arttırarak, bir sonraki öğün zamanına kadar kan şekerimiz düşerek daha fazla acıkma durumunu arttırmaktadır.
Protein, beslenme açısından her ne kadar önemli bir makro besin olsa da Kurban Bayramı sebebiyle yüksek miktarda kırmızı et, sakatat, organ eti tüketmek kandaki lipit yani kolesterolü arttırmaya neden olabilir. Kurban Bayramında özellikle kronik hastalıkları olan kişiler tip1, tip 2 diyabet, kalp rahatsızlığı, hipertansiyon) daha fazla olumsuz etkilenmektedir. Unutulmamalıdır ki protein oranı artan her öğünün yağ oranı da artmaktadır. Bu durumları göz önüne alarak Kurban Bayramı’nda sofralarımızı daha bilinçli ve sağlıklı oluşturmak adına sizlere 8 madde de açıkladık.
KURBAN BAYRAMINDA DOĞRU BESLENME VE PROTEİN ALIMI İÇİN 5 ÖNERİ
1. Hayvansal ürünleri pişirme yöntemine dikkat
Kurban Bayramı süresince hayvansal kaynaklı ürün denilince akla ilk kırmızı et gelir. Kırmızı et içerisinde bulunan temel aminoasitler ile kas yapımı ve gelişimine katkı sağlar. Kurban Bayramı’nda bu süreci daha doğru yürütmek için etlerin pişirme yöntemlerine dikkat etmeliyiz.
Kırmızı et iyi bir hayvansal protein kaynağı olup, içerisinde demir, çinko, fosfor, magnezyum mineralleri ile B12, B6, B1 ve A vitaminleri içermektedir. Bu vitamin ve mineralleri besin kaybı olmadan vücudumuza almak önem arz etmektedir. Bu sebeple Kurban Bayramı’nda pişirme yöntemi olarak, besinlerin biyoyararlılığını azaltmamak adına kızartma/kavurma yerine haşlama/ızgara/fırın tercih edilmelidir. Özellikle kronik rahatsızlığı olan kişilerin bu önerileri unutmaması gerekmektedir.
Kurban Bayramında et yemekleri tarifleri arasında kuzu haşlama, sebzeli sac kavurma, etli kuru fasulye, beyran çorbası, dana et haşlama ve mangalda (yanık olmayacak şekilde) kuzu pirzolayı ön plana çıkarabiliriz. Ayrıca Kurban Bayramı’nda etler ızgara/mangal yapılacaksa; kömürleşecek şekilde pişirilmemesi gerekir. Kömürleşen etler her zaman kanser riski taşımaktadır. Etin ateşe yakın olması B1, B12, B9 vitaminlerin kaybına yol açmaktadır.
2. Sebze-meyve tüketimi arttırılmalı
Yağlı etlerin doymuş yağ ve kolesterol içerikleri yüksektir. Kırmızı etin ortalama yağ içeriği %20’dir. Fazla doymuş yağ alımı, kan kolesterol seviyeleri ve kardiyovasküler hastalık salgını arasında güçlü, tutarlı ilişkiler vardır. Bu yüzden kurban bayramında öğünlerimizde sadece kırmızı et tüketimi, kronik hastalık riskini ve yanında yenilen hamur işleri ile beraber bel bölgesindeki yağlandırmayı arttırmaktadır.
Etler, C ve E vitaminini içermezler bu nedenle etlerin sebzelerle birlikte pişirilmesi veya etlerin yanında C vitamininden zengin sebze/salata gibi besinlerle yer almalıdır. Böylece vücut için gerekli olan emilimler kolay bir şekilde gerçekleşebilir. Bu yöntem ile Kurban Bayramı sürecinde hem besin çeşitliliği ve hem de emilim açısından biyoyararlılık artmaktadır. Sebzelerde bulunan C vitamini, demirin emilimini arttırmaktadır. Fakat Kurban Bayramı’nda yağ alımı da protein alımı ile doğru orantılı arttığı için pişirilen etlerin yanındaki sebzeler/bakliyatlar/pilavlar az yağlı olacak şekilde sofrada bulunmalıdır. Hazırlanan salatalara yağlı soslar ilave etmek tavsiye edilmemektedir.
3. Öğün yanında tüketilen asitli içeceklere dikkat
Kurban Bayramı’nda sofralarda bulunan içecekler konusunda ise seçimlerimizde dikkatli olmalıyız. Özellikle öğünlerimize ilk olarak gazlı içeceklerle başlamakla midemize olması gerektiğinde fazla asit yüklemesi yapmış oluyoruz. Bu durumda mide ve sindirim sorunlarına yol açmaktadır. Gazlı içeceklerin tüketimiyle birlikte yüksek kan basıncı, metabolik sendrom, vücut su kaybı ile ilişkili bulunmuştur. Kurban Bayramında da genelde olduğu gibi gazlı içecekler ve meyve suları yerine yoğurt/ayran/cacık tercih edilmelidir. Ayrıca Kurban Bayramı ziyaretleriyle birlikte fazla tüketilen çay/kahve; uyku düzenimizi bozabilir, mide rahatsızlıklarına yol açabilir.
4. Etin saklama yöntemi önemli
Kurban Bayramı sürecinde yeni kesilmiş etlerin doğru zamanda tüketimi sağlığımız açısından önemli bir diğer faktördür. Doğru protein alımı için pişirme yönteminin önemi kadar, saklama koşulları da önem arz etmektedir. Kurban Bayramı’nda veteriner kontrolü olmayan ve uygun koşullarda kesilmeyen kurbanlık hayvanlardan bulaşabilecek tenya, salmonella, tüberküloz, şarbon gibi hastalıkların bağışıklık sistemimizi bozma riski fazladır.
Kurban Bayramı’nda kesilen kurban etinin yaklaşık 24 saat kadar hava alan bir cam kapta dinlendirilmesi gerekir. Kesilen etlerin 2-3 saat içinde hemen tüketilmesi zehirlenme, hazımsızlık gibi sağlık sorunlarına yol açmaktadır.
Kurban Bayramı’nda etler; büyük parçalar şeklinde değil, küçük parçalara ayrılıp, tek pişirimlik miktarlara bölünüp, buzdolabı poşetlerine koyularak buzluk bölümünde veya derin dondurucuda muhafıza edilmelidir. Buzdolabında -2 santigrat derecede 1-2 hafta, derin dondurucuda ise -18 santigrat derecede etler 6 aya kadar saklanabilmektedir. Buzdolabında ise 0-4 derecede muhafıza edilmelidir. Pişirmek için buzluktan çıkartılan etler, yine buzdolabının alt raflarına indirilerek çözdürülmeli, çözdürülen et hemen pişirilmeli, çözüldükten sonra tekrar dondurulmamalıdır.
5. Tatlı porsiyonlarına dikkat
Kurban Bayramı sürecinde şerbetli, yağ içeriği yüksek tatlıların tüketimine ayrıca dikkat etmeliyiz. Şerbetli tatlılar şeker oranı yüksek olmasıyla birlikte yüksek yağ oranı olduğu da bilinmektedir. Bu durumda öğünlerle birlikte tatlı tüketimi almamız gereken kaloriden fazlasını almamızı sağlar. Kandaki insülin-şeker dengesini bozmasıyla birlikte vücut fazla şekeri ve yağı depolama eğilimi gösterir. Kurban Bayramı süreci de dahil ana öğünlerden hemen sonra şerbetli tatlı yememenizi, yenilecek ise porsiyon kontrolünde tüketilmesi gerektiği veya sütlü tatlı/taze meyve tercih etmek sağlımız için daha doğru bir seçim olacaktır.
Eğer sizde Kurban Bayramı sürecinde ve sonrasında beslenme önerileri almak isterseniz Hemen Bewell online diyet platformundan Diyetisyeninizi seçerek dengeli beslenmek için en doğru desteği alabilirsiniz.