Yeme Bozukluğu Nedir ve Tedavide Nasıl Yol İzlenir?
PSIKOLOJI
Yeme bozukluğu; yeme davranışı ve yemeklere karşı tutumun bireyde ciddi rahatsızlıklık oluşturması ve normalden az ya da aşırı besin tüketimi şeklinde kendini gösteren, psikiyatrik tanılar kitabında (DSM 5) yer alan klinik bir hastalıktır. Yeme bozukluğu olan kişiler sağlıklarını tehdit edecek boyutta zararlı yeme davranışları gösterirler. Bu aşırı kalori kısıtlaması şeklinde kendini gösterebileceği gibi tam tersi aşırı kalori alımı olarak da görülebilmektedir.
Yeme bozukluğu temelinde yalnızca yanlış beslenme ile ilgili değil; kişinin besinlere ve beslenme davranışına karşı tutumunu, besinleri ele alış şeklini ve kendi bedenini algılayış şeklini etkileyen bir bozukluktur. Yeme bozukluğu gelişiminin ortak paydasına baktığımızda diyet yapma davranışının tüm yeme bozukluklarının ortak bir erken dönem uyarıcısı olarak karşımıza çıktığını görürüz fakat yeme bozukluğu diyet yapmaktan çok daha farklıdır. Diyet, bireyin ideal kilosuna ulaşması ya da kilosunu korumaya yönelik sürdürdüğü bir dengeli beslenme rutini iken yeme bozukluğu bireyin hayatını fiziksel, sosyal ve psikolojik olarak çok yönlü ve olumsuz etkileyen bir durumdur. Ayrıca yeme bozukluğu bireyin kendisini olduğunu kadar yakın çevresini de olumsuz şekilde etkilemektedir.
Yeme bozukluğu söz konusu olduğunda ilk gözümüze çarpan bedensel semptomlarken arka planda ciddi psikiyatrik sorunlarla birlikte seyretmektedir. Aslında ortaya çıkan yeme bozukluğu, bireyin içsel dünyasındaki bir karmaşıklığa çözüm olarak bulduğu dışsal bir çözümdür.
Yeme Bozukluğu Nedenleri
Yeme bozukluğu sebepleri günümüzde hala tam olarak bilinmemektedir fakat oluşumunda hem biyolojik hem de psikososyal etkenlerin birlikte rol aldığı düşünülmektedir. Genel olarak bakıldığında yeme bozukluğu oluşumunda özgüven eksikliğinin önemli bir payı olduğu görülmektedir. Bunun yanında düşük benlik saygısı, kontrol kaybı hissi, mükemmeliyetçilik, depresyon ve kaygı bozuklukları, çatışmalı aile içi ilişkiler, değersizlik hissi, kimlik karmaşası, dürtüsel kişilik gibi tetikleyicilerin de yeme bozukluğu oluşumunda etkisi göz ardı edilemez. Genel olarak yeme bozukluğu teşhisi almış kişilerin hayatlarındaki ve içsel dünyalarındaki karmaşayı aşırı yiyerek ya da hiç yemeyerek kontrol altında tutmaya çalıştıkları görülmektedir.
Yeme Bozukluğu Görülme Sıklığı
Genel olarak adolesan ve genç kadınları etkisi altına aldığı düşünülse de her yaştan ve her cinsitetten bireyin yeme bozukluğu geliştirme ihtimali vardır. Yapılan araştırmalardan elde edilen bulgular da bunu desteklemektedir. Örneğin; yakın zamanda Yeme Bozuklukları Akademisi (AED) tarafından yapılan bir araştırma bulgularına göre son 10 yıl içerisinde Amerika'da yeme bozukluğu teşhisi alan erkek sayısının 10 kat arttığı görülmektedir. Benzer şekilde ülkemizde de yeme bozukluğu teşhisi alan erkeklerin her geçen yıl daha da arttığı bilinmektedir.
Yeme Bozukluğu Çeşitleri Nelerdir?
Amerikan Psikiyatri Derneği (APA)'nin DSM 5 kriterlerine göre yeme bozukluğu çeşitleri şu şekilde sınıflandırılmıştır:
- Anoreksiya Nervoza
- Bulimiya Nervoza
- Tıkınırcasına Yeme Bozukluğu
- Tanımlanamayan Yeme Bozuklukları
Yeme Bozukluğu Teşhisi Nasıl Konur?
Yeme bozukluğu teşhisinin konabilmesi için ilk olarak fiziksel muayane gereklidir. Doktor bu muayenede öncelikle boy,kilo ve bireyin fiziksel semptomlarını kontrol etmektedir. Ayrıntılı akciğer ve kalp tetkiklerinin yapılıyor olması da önemli bir noktadır çünkü yeme bozukluğu, yüksek yada düşük tansiyon, nefes almada yavaşlama, ve nabzın düşmesi gibi fiziksel semptomlara sebep olmaktadır. Bunun yanında mide ve bağırsak, cilt, saç ve tırnak sağlığı kontrolleri de mutlaka yapılmalıdır.
Fiziksel kontrolün yanında mutlaka bir psikiyatri muayenesi de gerekmektedir. Burada amaç yeme bozukluğu riski taşıyan bireyin yemeklere ve yeme davranışına olan tutumunu anlamaya çalışmak, bireyin beden algısını gözden geçirmek, diyet yapma, kalori kısıtlama, aşırı yeme ya da yedikten sonra kusma gibi telafi davranışlarını kullanma sıklığını tespit etmektir. Ayrıca her bir yeme bozukluğu için psikiyatrik tanı kriterleri farklılık göstermektedir. (Not: Sonraki blog yazılarımızda ayrıntılı olarak yeme bozukluğu türlerini ele alacağız.)
Yeme Bozukluğu Tedavisi Nasıl Olmalıdır?
Yeme bozukluğu tedavi ekibi içerisinde mutlaka psikiyatrist, psikolog, diyetisyen ve ihtiyaca göre iç hastalıkları uzmanının yer alması gereklidir. Hastalığı tetikleyen düşünce yapısı ve arka planda var olan psikiyatrik durumları tespit edebilmek için psikoterapi desteği ile yürütülen aynı zamanda sağlıklı bir beslenme rutini oluşturarak ideal kiloya ulaşımı sağlayabilmek için diyetisyen görüşmelerinin de yer aldığı tedavi planı başarılı bir tedavi planıdır.
Olası ağır vakalarda hastane yatışlarları da gerekebilmekte ve genel tıbbi bakım, psikoterapi ve beslenme desteği hastane ortamında en az 2 haftalık süreç içerisinde verilmektedir. Hastane çıkışı sonrası poliklinik kontrolleri ve psikoterapi süreci uzun süreli olarak devam etmektedir.
Tedavi planında gerekli durumlarda mutlaka bireyin yakınları da sürece dahil olmalıdır. Yeme bozukluğu tedavi sürecinin uzun ve sabır isteyen bir süreç olduğu unutulmamalıdır.